Toprağa Bir Can Düştü Yeminler ederek gelirim diye; Bir sabah yollara düştü Elif’im Senin hasretinle döndüm deliye Yüreğime ateş düştü, Elif’im Dağların başına kızıllık çöktü Bir kuş diğerine içini döktü Yıldızlar kayboldu bak şafak söktü Takvimden bir yaprak düştü Elif’im Gelirim diyerek usulca kaydın Günlerce, gözümü yollarda koydun Yoksa, ummadığın bir söz mü duydun? Aramıza kan mı düştü, Elif’im? Yollara bakmaktan gözüm karardı Döner gelir diye ümidim vardı Arkadaşlar, vazgeç diye yalvardı Komşular araya düştü, Elif’im Söyle, ceylan gözlüm bize ne oldu Ettiğin yemine, söze ne oldu Seyrine daldığım göze ne oldu Gül bağıma hazan düştü, Elif’im Kara sevda dedikleri buyumuş Bir ben sokaktayım, herkes uyumuş Tek sen biliyordun elâlem duymuş Sırrımız dillere düştü, Elif’im Ne telefon ettin, ne mektup saldın Ne haber gönderdin, ne kendin geldin Acaba, kalbinden beni mi sildin? Umutlarım suya düştü, Elif’im Gözümün selinden deniz yükseldi O zaman doğanlar askerden geldi Sanırım, düşmanlar aklını çeldi Sevgimize gölge düştü, Elif’im Seherlerde rüzgârları kokladım Bir çıtırtı duysam, yolu yokladım Bir ömür bekledim, asla bıkmadım Gönlüm tuzağına düştü, Elif’im Aşkın tezgâhında mekik dokudum Hep harfleri “Elif” diye okudum Sana kavuşmadan ölmekten korkum Saçlarıma aklar düştü, Elif’im Tabipler halimi görünce şaştı Feryadım, figanım göğe ulaştı Üstümüzde kara bulut dolaştı Başıma yıldırım düştü, Elif’im Bu yük ağır geldi cılız cüsseme Hayata döndürür bir gülümseme Şu fani dünyada benim hisseme Çilenin büyüğü düştü, Elif’im Anladım, yıkacak beni bu sevda Yöneldim kıbleye, dilim duada Yüzünü görseydim etmeden veda Sevdalın yatağa düştü, Elif’im Âlemin içinde yoktu menendin El parayı, bende seni dilendim Kırılmadım ama biraz gücendim Bak toprağa “bir can düştü” Elif’im 1999 |
Mehmet Postallı |