Mehmet POSTALLI
Site Haritası

Yahyalı'm

YAHYALI’M

 

Yahyalım kalbimde başkadır yerin

Tabiat güzeli elin var senin

Sende yaşamayan bilmez değerin

Beni, meftun eden halin var senin

 

Danişmentlilere açtın kucağın

Şanlı ecdadınla kopmasın bağın

Kıyamete kadar tütsün ocağın

Edepli, erkânlı yolun var senin

 

Evliyalar himmetiyle kurulmuş

Şehitlerin kanlarıyla yoğrulmuş

Sıradağlar etrafına çevrilmiş

Tutunacak sağlam dalın var senin

 

Gözler ışıl ışıl, sevinçli herkes

Minarelerinden yükselir bir ses

Camide saf tutmuş hepsi tek nefes

Allah Allah diyen dilin var senin

 

Nasıl anlatayım bütün köyünü

Karabaş kuzuyu, doğuş koyunu

Gözbaşından içirirsin suyunu

Barajlar doldurur selin var senin

 

Kış gelince baharını beklerim

Dağ, taş gezer her yanını yoklarım

Demet demet çiçeğini koklarım

Miski amber kokar gülün var senin

 

Ağaçlar sabırla bekler baharı

Çiçekle bezenir bütün dalları

Salkım salkım üzüm verir bağları

Yüzünde yeşilden tülün var senin

 

Elma mı, armut mu, kiraz mı desem?

Biri küser bana, birini yesem

Yüne ilmek ilmek verilir desen

Adınla anılır halın var senin

 

Ben, sevdalısıyım serin yaylanın

Kardan soğuk sular dengidir balın

Bize armağanı Yüce Mevla’nın

Toroslarda Yedigölün var senin

 

Köpük fışkırıyor yalçın kayalar

Akar hırçın sular taşları yalar

Şelâle aşk ile sazını çalar

Gönül eğlendiren telin var senin

 

Kuşların cenneti Sultan Sazlığı

Kuş nameleriyle yakar düzlüğü

Kaygı çeker miyim ben, yalnızlığı

Hasretle saracak kolun var senin

 

Maden, orman sende, daha ne saysam

Yahyalım adını dünyaya yaysam

Hasbelkader bir gün ayrı kalırsam

Kokunu salacak yelin var senin

 

Mehmet Postallı / 1995

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi24
Bugün Toplam142
Toplam Ziyaret100023
Hava Durumu
Saat
Takvim