Geçim derdi, küçük yaşta başladı;
Dertlerimi çöze çöze büyüdüm.
Bana, bu duyguyu dedem aşladı;
Sözlerini süze süze büyüdüm.
Sabanı zor tutar, tarla sürerdim
Mendilimi bileğime sarardım
Öküzler kaçardı, koşar arardım;
Öküzlere kıza kıza büyüdüm.
Semerli katırı taşa bağlardım
Yükünü yüklemek için eğlerdim
Gücüm yetmez, sinirimden ağlardım;
Gözümden yaş sıza sıza büyüdüm.
Gün biterdi tarlasıyla, dağıyla
Pilav pişirirdim tereyağıyla
Ekini biçerdim el orağıyla;
Desteleri dize dize büyüdüm.
Düven sürmek için, sapı sererdim
Kuyudan su çeker, tas tas içerdim
Ağzım kavrulurdu, sakız çiğnerdim;
Kenger kökü kaza kaza büyüdüm.
Okuldan gelirdim, koyun yayardım
Kaybettim mi diye, sık sık sayardım
Kuz yerlerde kar olurdu, kayardım;
Kütükleri eze eze büyüdüm.
Beş altı yıl koyun ve kuzu güttüm
Koyunu sağdırdım, kuzuyu kattım
Yağmurda, çamurda keçede yattım;
Dere, tepe geze geze büyüdüm.
Kayalarda sormuk bulur emerdim
Dağ armudu, alıç, kuşburnu yerdim
Birikmiş sulara girer çimerdim;
Derelerde yüze yüze büyüdüm.
Azık getirirdi küçük kardaşım
Ay ve yıldızlardı gece yoldaşım
Ala köpek, el feneri, tek başım;
Aç kurtları üze üze büyüdüm.
Keçi tiftiğinden örme bir terlik,
Başımı ısıtır, yürürdü dirlik.
Beni, o yıllarda buldu şairlik;
Hayatımı yaza yaza büyüdüm.
Mehmet Postallı / 2017