Yalan söyler, yanlış yapar, aldatır
Vefa, saygı, sıdk yok, saymaz hal hatır
Yüz güldürmez, hep ananı ağlatır
Alır seni yardan yar'a düşürür.

Çıkarına bakar, dostuna bakmaz
Kör kuyuda kalsan, bir ışık yakmaz
Hakkı, adaleti, kıl kadar takmaz
Fırsatını kollar, zora düşürür.

Kötü mekanlara çeker götürür
Candan, maldan eder, dibe batırır
Kara zindanlara iter, yatırır
Kalbine sönmeyen çıra düşürür

Dost gibi görünür, içten kin güder
Başka şahıslara sırlarını der
Âdap, kural bilmez, densizlik eder
Adamın yüzünü yere düşürür.

Lâzım olduğunda bırakır kaçar
Güvendiğin dağlar üstüne uçar
Başına bin türlü belalar açar
İçine onulmaz yara düşürür.

Elin gelinine, kızına bakar
Kopuğu, sapığı peşine takar
Seni de kandırır günaha sokar
Ahret âleminde nâr'a düşürür.

Kefil olsan hemen üstüne yatar
Kavga etsen karşı tarafı tutar
Yaralansan merhem sürmez, tuz atar
Son deminde bir çukura düşürür.

Mehmet Postallı / 2018