ASLA SEVMEM
Dosdoğru olmalı insan dediğin
Müslüman’da, asla yalanı sevmem
Tek yumruk olmalı ihvan dediğin
Fitne çıkaranı, böleni sevmem
Zulmün karşısında susan adamı
İnancıma zehir kusan adamı
Kendini beğenen her kodamanı
Bencil ve kibirli olanı sevmem
Ölçüde, tartıda hile yapanı
Arsızı, soysuzu, yoldan sapanı
Yalakalık için etek öpeni
Namert çeşmesinden dolanı sevmem
Taş yüreklileri, başsız başları
İyiliğe takoz olan taşları
Sonradan görmüşü, karnı şişleri
Sinsice sırnaşıp güleni sevmem
Namusluya kara leke süreni
Garibi, yoksulu hakir göreni
İslam’a aykırı fetva vereni
Göstermelik namaz kılanı sevmem
Şıpsevdiler bozdu aşkın tadını
Vefasızlar kirlettiler adını
İffetini pazarlayan kadını;
Karısına ortak bulanı sevmem
Vergi yüzsüsünü, yalan beyanı
Banka kurup memleketi soyanı
Bütçemizi meteliksiz koyanı
Milletin hakkını çalanı sevmem
Fikir potasında tuzu kokutan
Gerçek diye yalanları okutan
Körpe beyinlere zehir akıtan
Beyinsiz akrebi, yılanı sevmem
Şanlı Bayrağıma el uzatanı
Camiye, Ezana dil uzatanı
Vatan hainine gül uzatanı
Düşmandan talimat alanı sevmem
Askere, polise kurşun sıkanı
Bölücülük tohumları ekeni
Hangi ırka dayanırsa kökeni;
İnsanlıktan uzak kalanı sevmem
Varsın bu zatlarda beni sevmesin
Dalkavukluk yapıp, yersiz övmesin
Öldüğümde tabutuma değmesin
Elleri lekeli geleni sevmem
Mehmet Postallı / 2005